Öğreten, koruyan, her şeyi bilen, masum kaçamakların suç ortağı ve daima sonsuz bir sevgiyle kucaklayan o kahraman… Babalık serüveni irili ufaklı onlarca sorumluluğu beraberinde getiriyor. Hal böyle olunca “Nasıl Bir Babayım?” sorusu, özellikle de yeni babaların aklında irice bir yer tutuyor.
Tarifi güç bir endişeyle karışık o eşsiz ve sınırsız sevgiyi tadan kıymetli babalara selam olsun. Siz de kendinizi sık sık babalık stilinizle ilgili düşünürken ya da yeterince iyi bir baba olup olmadığınızı sorgularken yakalıyorsanız, doğru yerdesiniz. Öncelikle size bu endişelerinizde yalnız olmadığınızı ve her ebeveynin dönem dönem bu sorularla kendini sınadığını hatırlatmak isteriz.
Nereden mi biliyoruz? Çünkü hiçkimse omzunda “iyi anne” ya da “iyi baba” yazan yıldızlı ebeveyn apoletleriyle dünyaya gelmiyor. Üstelik yakından gözlemleme şansı bulacağınız üzere, çocuklar çok hızlı büyüyor. Dolayısıyla bebeklik döneminde babalıkta harikalar yaratan biri, ilkokul döneminde doğru desteği sunmakta güçlük çekebiliyor. Yani anlayacağınız, yol uzun ve sürekli gelişim gerektiriyor. Babalık yolunda ilk adımlarınızı daha öz güvenli atmanızı sağlayacak önerilerimiz, bir alt satırda sizi bekliyor.
Birleşik Krallık’ta çocuk ve gençlerle çalışan uzman psikoterapistlerin çatı kuruluşu Association of Child Psychotherapists (ACP)’in bir kaynağında, baba olmanın bir erkeğin hayatındaki en büyük değişiklikler arasında yer aldığı vurgulanıyor. Üstelik bu yeni rol sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir hazırlık da gerektiriyor. Bir babanın görevleri ise bebeğinizin doğum süreci öncesinde anne adayına destek olarak başlıyor. Hamilelik ve doğum sürecine aktif olarak katılan baba adaylarının hem bebeği hem de partneri ile ilişkisi güçleniyor.
Aynı makalede aktarılanlara göre, yeni doğan bir bebekle ilgilenmek başta zorlayıcı görünse dahi bebek bakımı görevlerini paylaşmak, babalara da çocuğuyla arasında özel bir bağ kurma fırsatı veriyor. Bebeği uyutmak, altını değiştirmek, banyo saatlerine katılmak, oyunlar oynamak ve dünyayı güvenle keşfetmesi için rehberlik etmek babaların sorumlulukları arasında bulunuyor. Sözün özü, emzirme harici tüm bebek bakımı görevlerinin anne ve baba arasında paylaşılması gerekiyor.
Babası olarak;
Tıp ve sağlık bilimleri alanında dünyanın en büyük kütüphanesi olarak konumlanan National Library of Medicine’ın çevrim içi bir kaynağına göre, babalık hayatın en kıymetli rollerinden biri olmakla birlikte bolca stres ve zorluğu da beraberinde getiriyor. Baba olmak, erkekler için büyük bir geçiş dönemi. Ve bu süreçte karşılaşılan belirsizlikler yeni babalar üzerinde stres yaratabiliyor. Bir yandan yeni doğan bir bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak, öte yandan aile içindeki değişen dinamiklere uyum sağlamak, babaların omuzlarında ağır bir yük hissetmesine sebep olabiliyor.
Ebeveynlik ve aile yaşamı hakkında uzman içeriklerinin yer aldığı Verywell Family’de yayınlanan bir makaleye göre, toplum rolleri günümüzde farklılık gösterse dahi babalar genellikle kendilerini ailesinin maddi ve duygusal istikrar kaynağı olarak görüyor. Geleneksel olarak erkeklerin güçlü ve bağımsız olma baskısı altında yetiştirilmesi de bu süreçte yardım aramalarını zorlaştırıyor. İşte tüm bu nedenler bir araya gelerek babaların yaşadıkları duygusal zorlukları kendisine saklamasına ve uzun vadede daha stresli hissetmesine zemin hazırlıyor. Ancak ne yazık ki babaların yaşadığı stres, tüm aile bireylerine de yansıyor. Stres seviyenizi kontrol altında tutmanızı sağlamak için hız kesmeden okumaya devam!
Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren ve uzman onaylı çevrimiçi makaleler yayınlayan Mayo Clinic’in çevrim içi bir kaynağına göre, bir yenidoğan hem annesinin hem de babasının yaşamını baştan uca değiştiriyor. Neyse ki bu değişimlerden kaynaklanabilecek stres konusunda hazırlıklı olmak, bu stresi tanımak ve nedenlerini anlamak sürecin çok daha kontrollü atlatılmasına olanak tanıyor. Sınırlı süreyle verilen babalık izni, partnerinizle ilişkinizin değişmesi, iş ve yaşam dengesini korumakta yaşayacağınız güçlüklerin bir uyum süreci olduğunu kendinize sık sık hatırlatmanız gerekiyor.
Makaleye göre, bebeğiniz doğmadan önce hamilelik sürecinde aktif bir rol almak, baba adaylarının sürece uyumunu kolaylaştırıyor. Aile içerisinde açık iletişim kurmak, zorlandığı ya da eksik hissettiği noktaları paylaşmak da baba adaylarının stresi yönetmesine imkanı tanıyor. Doğum sonrası süreçte hayatındaki değişikliklerle başa çıkma konusunda zorluk hisseden veya depresyon belirtileri gösteren babaların bir uzmana başvurmaları ise büyük önem taşıyor.
Verywell Family’nin makalesine göre etkili iletişim, her ailenin temel taşını oluşturuyor. Özellikle de babalar ve çocukları arasında tıpkı annelerde olduğu gibi düzenli iletişim kurulması ve çocuklarla her gün kaliteli zaman geçirilmesi, çocukların duygusal ve sosyal gelişimleri için kritik önem taşıyor. Bir baba olarak her gün çocukların ihtiyaçlarıyla ilgilenmek, eğlenceli baba-çocuk saatleri organize etmek, ilerleyen dönemde çocuğunuza gününü nasıl geçirdiğini sormak, onunla ilgili konularda sohbet etmek ve ortak ilgi alanları yaratmak, güçlü bir bağ kurulmasını sağlıyor.
Makalede, babaların çocuklarıyla mümkün olduğunca sık iletişim kurması gerektiğinin altı çiziliyor. Çocuklarla her gün sohbet etmek, ihtiyaçlarına yardımcı olmak, evde olunmayan vakitlerde sık sık telefonla konuşmak, oyun oynamak ya da uyku saati öncesinde masal okumak… İletişimin türü ve sıklığı ebeveynin hikayesine göre farklılık gösterse dahi istikrarlı ve güvenli bir iletişim inşa edilmesi temel nokta oluyor. Bu sayede çocuklar babalarıyla yalnızca eğlenceli zaman geçirmiyor, aynı zamanda zor zamanlarda başvuracakları güvenilir bir rehber de kazanıyor.
Anlamak ve empati kurmak tüm ikili ilişkilerde olduğu gibi ebeveyn ilişkisinde de sihirli etkiler sunuyor. “Eşimi Anlama Kılavuzu” başlıklı içeriğimiz, ebeveynliğe uyum sürecinizi daha konforlu hale getirmek için keşfinizi bekliyor. |
*Bu sayfada yer alan açıklamalar, sağlık tavsiyesi ve uyarı niteliği taşımamakta olup sadece bilgi edinimi amaçlıdır. Babalık sürecine uyum aşamasında stres konusu ile ilgili detaylı bilgi almak için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Kaynaklar;