Annelikte Yetersizlik Hissini Yenmenin Yolları

Annelikte Yetersizlik Hissini Yenmenin Yolları

Annelik eşsiz bir his ve mutluluk; fakat bir o kadar da zorlu bir yolculuk! Bebeğiniz için her şeyin en iyisini yapmaya çalışırken birçok şeye aynı anda koşturduğunuz için yorulmanız ve tüm işleri “mükemmel” bir şekilde yapamamanız çok normal!

İşte bu anlarda hissedilen yetersizlik hissini yenmenin yollarını sizler için derledik.

Çocuğunuzu birkaç gün değil tüm çocukluğunun özeti şekillendirir

Herkesin iyi ve kötü günleri olur, annelerin bile! Kucağınıza aldığınız günden beri bebeğinizin ilerde hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlıklı bir birey olması için her şeyin en iyisini yapmaya, her ihtiyacını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyorsunuz. Hata yapmamak için büyük özen gösterirken bazen kendinize çok yükleniyor ve insani hataları bile büyütebiliyorsunuz. Unutmayın, çocuğunuzun nasıl biri olacağını bebekliğinde yaşadığınız kötü geçen birkaç gün değil, tüm çocukluğunun özeti şekillendirecek. Tekil günlere değil, bütüne bakarak kendinizi rahatlatmaya çalışın.

Bilgi kirliliğinden uzak durun, güvendiğiniz kaynakları takip edin

Bebek bakımıyla ilgili her gün yeni bir bilgi ortaya çıkıyor. Gün geçtikçe geleneksel yöntemlerin doğruluğu sorgulanıyor, internette tonlarca farklı bilgi bulunuyor. Her bir deneyimli anne birbirine zıt ve farklı tavsiyeler verebiliyor. Durum böyle olunca özellikle de yeni bir anneyseniz, kendinizi kaybolmuş ve sürekli yanlış yapıyormuş gibi hissetmeniz çok normal. Annelik ve bebek bakımıyla ilgili her kaynağı değil, sadece güvenilir olduğundan emin olduklarınızı takip edin. Bebek bakımı hakkındaki temel bilgileri pedagog ya da doktorlar tarafından yazılmış kitaplardan öğrenmeye çalışın.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın

Bebeğiniz için her şeyin en iyisini yapmaya çalışmak sizi bir anne olarak da tatmin edecektir, fakat standartlarınızı ulaşamayacağınız kadar yüksek tutarsanız sürekli yetersiz ve mutsuz hissedersiniz. Televizyonda izlediğiniz ünlü anneler ve hayatları, internette gördüğünüz muhteşem şekilde dekore edilmiş bebek odaları sizi kendi hayatınızı ve anneliğinizi sorgulamaya itebilir. Medyada ve internette her şeyin hep iyi tarafının gösterildiğini ve o annelerin de aslında hayatının düşündüğünüz kadar “mükemmel” olmadığını unutmayın. Standartlarınızı başkalarının hayatları üzerinden değil kendi hayat koşullarınızı ölçüt alarak, gerçekçi bir şekilde belirleyin. Bebeğinizi sağlıklı ve mutlu tutabildiğiniz sürece, daha büyük bir bebek odasının ya da süslü dekorların eksikliğinin sizi “yetersiz” bir anne yapmayacağını unutmayın.

Olumsuzluğa değil olumluya odaklanın

Bebeğinizin altını değiştirdiniz, banyosunu yaptırdınız, evi temizlediniz. Daha sonra bebeğinizi mama sandalyesine oturtup önüne mamasını verdiniz ve o sırada da akşam yemeğini yapıyorsunuz diyelim. Bebeğiniz mamasını her yeri kirleterek yedi ve sonra ağlamaya başladı. Bütün gün çok yorulduğunuz ve hala dinlenemediğiniz için ona sesinizi yükselterek kızdınız. Sonra böyle davrandığınız için çok pişman oldunuz ve kendinizi suçlamaya başladınız. Kötü ve yetersiz bir anne olduğunuz hissine kapıldınız. Tanıdık bir senaryo değil mi? Olumsuzlukları o günün içinde bırakmayı ve onu bir sonraki güne taşımamayı deneyin. Bebeğinize yorgun olduğunuz için kızmış olabilirsiniz; bunu her gün tekrarlamadığınızı, o güne özel bir şey olduğunu kendinize hatırlatın. Bütün gün onun tüm ihtiyaçlarını güzelce karşıladığınızı unutmayın.

Bebek bakımı ve ev işleri konusunda eşinizden destek alın

Sadece çalışan annelerin bebek bakımı konusunda desteğe ihtiyacı olduğu düşünülür, halbuki ev işleri ve bebek bakımı oldukça yorucu ve çalışmayan anneler için de tek başına halletmesi çok zor görevlerdir. Kendinizi hiçbir şeye yetişemiyor ve çok yorgun hissediyorsanız eşinizden destek isteyin. Özellikle yeni bir anneyseniz, eşinizden ev işleri yükünü sizinle paylaşmasını isteyerek bebeğinizin bakımına daha çok odaklanabilir, anneliğin tadını doya doya çıkarabilirsiniz.