BADE | Aşk, kutsal sevgi |
BAHA | Değerli, kıymeti çok |
BAHANUR | Değerli ışık |
BAHAR | Yazla kış arasında olan mevsim, güzellik, gençlik çağı |
BAHARGÜL | Bahar gülü |
BAHRİYE | Donanma ve denizle ilgili |
BALA | Yavru çocuk |
BALCA | Bal gibi, bala benzer |
BALIN | Yar, sevgili |
BALIM | Çok sevgili, samimi arkadaş |
BALKIN | Pırıldayan, parlak |
BANU | Prenses, hanımefendi, yeni evli gelin |
BANUHAN | Hatun hükümdar |
BAŞAK | Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı |
BEDİZ | Resim, tasvir, süs, bezek |
BEGÜM | Hanım, kadın hükümdar |
BEHİN | İyinin iyisi |
BEHİYE | Güzel |
BELDE | Memleket, şehir, kasaba |
BELEMİR | Peygamber çiçeği olarak biliniyor, açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek |
BELEN | Bel, geçit, iki dağ arasından geçen yol |
BELFÜ | Kar tanesi |
BELGİ | İşaret |
BELGİN | Kesin ve eksiksiz belirlenen |
BELGÜN | Aydınlık gün |
BELİN | Korku ile şaşkın şakın bakmak |
BELİZ | İşaret, iz, alamet |
BELKIS | Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı |
BELMA | Uysal, sakin |
BELUR | Billur, billurdan olan |
BENAN | Parmak uçları |
BENAY | Ben ayım, ay gibiyim |
BENEK | Namuslu kadın |
BENGİ, BENGÜ | Ölümsüz, sonsuz |
BENGİSU | Ölümsüzlük suyu |
BENGÜL | Gül gibi |
BENİZ | Yüz |
BENNUR | Işık saçan |
BERAY | Ay’ın en ışıltılı, en parlak hali |
BEREN | Güçlü, kuvvetli, akıllı |
BERGÜZAR | Anılmak için verilen şey, andaç |
BERİA | Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili |
BERİL | Zümrüt |
BERİN, BERRİN | En yüksek, en ulu anlamında |
BERKE | Kamçı, değnek |
BERNA | Bağlı, bağlanmış, genç, körpe, delikanlı |
BERRA | Yüksek ahlaka sahip, her yönüyle arı-duru |
BERRAK | Duru |
BERRAN | Keskin, kesici |
BESİME | Sevimli, güler yüzlü |
BESİSU | Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su |
BESTE | Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü |
BESTEGÜL | Gül kadar güzel ve duygulu |
BESTENİGAR | Türk müziğinde bileşik bir makam |
BETÜL, BETİL | Temiz, iffetli |
BEYZA | Çok beyaz, lekesiz |
BİGE | Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan, sultan |
BİHTER | Daha iyi, en iyi |
BİKE | Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın |
BİLCAN | Bilgili dost |
BİLGE | Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi |
BİLGET | Havadis, malumat |
BİLHAN | Çok bilgili |
BİLLUR | Pek duru, pürüzsüz |
BİLNAZ | Çok naz eden |
BİLNUR | Bilge kişi |
BİLUN | Yarım Ay |
BİNAY | Öylesine güzel ki bin ay eder |
BİNGÜL | Gülü bol, gül bahçesi |
BİNNAZ | Çok nazlı, cilveli, kaprisli |
BİNNUR | Çok ışıklı, ışığı gür |
BİRAY | Ay gibi tek, eşsiz |
BİRBET | Yüzü benzersiz |
BİRGEN | Yalnız, yalnızlığa alışkın |
BİRİCİK | Bir tane, tek, emsalsiz |
BİRGÜL | Tek ve güzel bir gül |
BİRSEN | Yalnız sen |
BİRSU | “Bir içim su” denilebilecek kadar güzel olan |
BUKET | Çiçek demeti |
BURCU | Güzel koku, ıtır |
BURÇAK | Bir bitki |
BURÇİN | Dişi geyik |
BUSE | Öpücük |
BÜGE | Bent, su benti |
BÜKÜM | Bükme eylemi |
BÜŞRA | Müjde, sevinçli haber |