Üyelik
Heyecan, endişe, merak… Ve hiç şüphesiz aklınıza ilk düşen sorulardan biri de şu: Bebeğinizin cinsiyeti! Geleneksel inançlardan modern tıp yöntemlerine kadar, bebeklerin cinsiyetini belirlemek için birçok metot bulunuyor. Cinsiyet belirleme testlerine dair tüm merak ettiklerinizi öğrenmek için okumaya devam edin!
Anne ve babalığın harcı merakla yoğruluyor. “Sağlığı, huzuru, neşesi yerinde mi?” ya da “Şimdi ne yapmalıyım?” ve daha onlarca soru, ebeveynlerin aklından bir an dahi eksik olmuyor. Hamilelik haberiyle birlikte akıllarda ilk beliren sorular arasında ise şüphesiz, cinsiyetle alakalı olanlar üst sıralarda yer alıyor. Hem modern hamilelik testleriyle hem de geleneksel yöntemlerle cinsiyet belirlemenin inceliklerine dair birçok detay, bu dosyamızda sizi bekliyor. Hadi, bebek cinsiyet belirleme testleri hakkında uzman seviyesine erişmek için satırları arşınlamaya hemen başlayın!
Cinsiyet belirleme testi, günümüzde ultrason veya amniyosentez gibi tıbbi prosedürlerle gerçekleştirilen, böylece bebeğin cinsiyetininin doğum öncesinde öğrenilebilmesine imkan tanıyan tetkikleri tanımlıyor. Bebeğin cinsiyeti doğum öncesi pek çok temel hazırlığın ilk adımı olarak kabul ediliyor. Kabul edelim, heyecanlı anne ve baba adayları oğulları için gökyüzü kadar mavi, küçük kızları içinse pembe tonlarla bezeli giysiler, odalar ve oyuncaklar hazırlamayı çok seviyor. Belki de bu geleneklerin bir yansıması olarak, geçmiş çağlardan günümüze uzanan birçok farklı bebek cinsiyeti belirleme yöntemi bulunuyor.
Geçmişten günümüze, bebeklerin cinsiyetini belirleme yöntemleri sürekli olarak evrim geçiriyor. Antik çağlardan bu yana, bazı toplumlarda bebeklerin cinsiyetini belirlemek için astrolojiye dayalı tahminler de yapılıyor. Orta Çağ’da bazı kabilelerin ve toplumların, bebeklerin cinsiyetini belirlemek için farklı ritüeller ve uygulamalar kullanıldığı biliniyor. Modern tıbbın gelişmesiyle ultrasonografi ve genetik kan testleri altın standart haline gelse dahi, ilginç ve eğlenceli yöntemler hala daha popülerliğini koruyor. Yüzükle cinsiyet belirlemekten lahana testine ve Çin doğum takvimi gibi kültürel miraslara uzanan ilgi çekici cinsiyet belirleme yöntemleri, sayfanın devamında açıklığa kavuşuyor.
Modern tıbbın ulaştığı nokta bir hayli etkileyici. Fakat global sağlık platformu Healthline’ın makalesine göre, modern tıbbın kat ettiği onca yola rağmen cinsiyet belirleme testi olarak hala aya göre cinsiyet belirleme imkanı sunan ve 16 ila 18’inci haftalar arasında uygulanan ultrason muayeneleri bulunuyor. Healthline platformunda yayınlanan Finding Out Your Baby’s Sex Through a “Gender Blood Test” isimli bir diğer makalaye göre ise bebeklerinin cinsiyetini daha erken dönemde öğrenmek isteyen ebeveynler tarafından gebeliğin 10’uncu haftasında uygulanabilen prenatal testler (NIPT) son yıllarda oldukça sık tercih ediliyor.
Aynı makalede yer verilen ayrıntılar arasında özellikle Down sendromu, Edwards sendromu ve Patau sendromu gibi üç yaygın genetik fetal durumu tespit etmek amacıyla yüksek riskli gebelikler için uygulanan bu genetik testler, bebeğin cinsiyetiyle alakalı detaylara da yer veriyor. Bazı ülkelerde yaygın şekilde kullanılan evde yapılan cinsiyet DNA testleri ise erkek kromozomlarını aramaya odaklanıyor. Bu testler yardımıyla gebeliğin 7 ila 8’inci haftasında bebeklerin cinsiyetini öğrenmek mümkün oluyor.
Halk arasında en sık kullanılan ve kültürümüzde kendisine sağlam bir yer bulan yüzükle cinsiyet belirleme testinde elini serbest bırakarak oturan hamile kişi, bir ip bağladığı yüzüğü karın bölgesi üzerinde sallamaya başlıyor. Anne adayı, yüzüğü salladıktan sonra müdahale etmeden kendi kendine salınmasına izin veriyor. Ardından yüzüğün hareketleri gözlenerek sonuçları yorumlama adımına geçiliyor. Geleneksel inanışlara göre, yüzük dairesel bir şekilde dönüyorsa bir kız bebek; geri ve ileri yönde hareket ediyorsa da bir erkek bebek bekleniyor. Sonuçların güvenilirliği şüpheli olsa da yüzükle cinsiyet belirleme ritüeli anne adayları için eğlenceli bir deneyim oluyor.
Bu kendine has cinsiyet belirleme yöntemini deneyimlemek için öncelikle, taze ve temiz bir lahana seçerek iyice kaynatılıyor. Ardından, kaynatılan lahananın suyu dikkatlice bir kaba alınıyor. Anne adayının idrarından birkaç damla alınarak lahana suyunun içine ekleniyor ve birkaç dakika bekleniyor. İnanışa göre, idrarın lahana suyu ile birleşmesi sonucu suyun rengi mora dönüyorsa erkek bebek; pembeye dönüyorsa bir kız bebek doğacağı belirtiliyor.
Gelişmiş bir medeniyete ve karmaşık bir kültürel yapıya sahip olan Maya uygarlığı, bizleri şaşırtmayarak bebek cinsiyeti belirleme konusuna da farklı bir açıdan yaklaşıyor. Maya cinsiyet belirleme takvimine göre cinsiyet tahmini, anne adayının yaşına ve gebe kaldığı ay ile yapılan bir hesaplamaya dayanıyor. Eğer anne adayının yaşı ve gebe kaldığı ay tek sayıda ise veya her ikisi de çift sayıda ise, Maya takvimine göre bebeğin cinsiyeti kız oluyor. Ancak, eğer anne adayının yaşı ile gebe kalma ayından biri tek sayı diğeri çift sayı ise bebeğin cinsiyeti erkek oluyor.
Örneğin; 37 yaşındaysanız ve mayıs ayında hamile kaldıysanız, her iki rakam da tek olduğundan bu yönteme göre bir kız bebeğiniz olacak. Fakat yine 37 yaşında olup şubat ayında hamile kaldıysanız doğacak çocuk erkek olacak demektir.
Geleneksel Çin ay takvimi testi, anne adayının yaşını ve hamile kaldığı ayı çaprazlayarak bebeğin cinsiyetini tahmin etme yöntemine dayanıyor. Örneğin, 30 yaşında hamile kalan bir anne adayının yaşına bir yıl daha ekleyerek 31 yaş kategorisine bakması gerekiyor. 18-45 yaş aralığındaki hamile kadınlar, hamile kaldığı ayı da belirleyip tabloda bu iki verinin kesişim noktasına göz atarak bebeklerinin cinsiyetine dair tahminlere göz atabilir.
Antik Mısır döneminden kalma papirüslerden aktarılan buğday ve arpa ile cinsiyet belirleme yöntemine göre, hamilelik şüphesi olan kadınlar biri arpa diğeri buğday dolu iki torbayı idrarıyla dolduruyor. Yine biri arpa, diğeri buğday dolu iki farklı torbayı ise hamilelik şüphesi olmayan farklı bir kadın dolduruyor. İnanışa göre, hamile olma şüphesi olan kadının doldurduğu torbalar daha erken filizlenirse bu gebeliğin varlığına işaret ediyor. Buna ek olarak önce buğday taneleri filizlenirse bebeğin erkek, arpa taneleri filizlenirse bebeğin kız olacağı anlaşılıyor.
Halk arasında sevilen bir başka cinsiyet belirleme yöntemi olan yağ ile cinsiyet belirleme testinde hamile bir kadının karın bölgesine az miktarda zeytinyağı dökülüyor. Eğer yağ hızla akarsa bebeğin erkek olacağına inanılıyor. Zeytinyağının akış hızının yavaş olması ise bebeğin kız olacağı şeklinde yorumlanıyor.
Aile veya arkadaş ortamlarına neşe katan anahtar testi de kültürümüzde sık kullanılan geleneksel cinsiyet belirleme testleri arasında. Bu test uygulanırken yakın çevreden biri, anne adayına bir ev anahtarı uzatıyor ve tutmasını istiyor. Eğer hamile kadın anahtarı ucundan tutarsa, bu kız bebek doğuracağı anlamına geliyor. Yuvarlak kısmından tutarsa da erkek bebek doğacağına inanılıyor.
Anahtarla cinsiyet belirleme yönteminin püf noktası anne adayını hazırlıksız yakalamaktan geçiyor. Siz de bu yöntemi günlük sohbetler arasında yakınınızdaki anne adayına uygulamayı unutmayın. Hatta belki kendi özel yöntemlerini keşfetmesi için bu içeriği onunla da paylaşıp gününe keyif katabilirsiniz. 🙂
Sarımsak testi ile cinsiyet belirleme ilk bakışta kulağınıza ilginç geldiyse şaşırmayın! Çünkü bu yöntem de insanlık tarihinin derinliklerinden günümüze aktarılan miraslardan biri. Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde çıkarılan Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi’nde yayınlanmış Türk Kültüründe Doğacak Çocuğun Cinsiyetinin Tahmin Edilmesine Yönelik İnanışlar isimli bir makaleye göre, anne adayı bir diş sarımsak yerse ve cildinde sarımsak kokusu kalıyorsa bir erkek bebek doğuracağına inanılıyor. Eğer anne adayının teninde koku hissedilmezse, bu da bebeğin kız olacağına yoruluyor.
Global sağlık platformu Medical News Today’deki makaleye göre, geleneksel yöntemler arasında yer alan karbonat ile cinsiyet testi de günümüzde hala popülerliğini koruyan bir uygulama. Bu yöntem, basit bir kimyasal reaksiyonu kullanarak bebeğin cinsiyetini tahmin etmeyi hedefliyor. Bir bardağa doldurulan suya iki ya da üç yemek kaşığı karbonat ekleniyor ve ardından içine anne adayının idrarından birkaç damla damlatılıyor. Eğer karbonatın kabarcıkları yukarı doğru fışkırıyorsa bir erkek bebek doğacağına inanılıyor. Ancak oluşan reaksiyon daha hafif ise bu, doğacak bebek kız olacak demek oluyor.
Bebeğinizle buluşma vakti gelip çattığında onu en hazır ve telaşsız halinizle karşılamak ister misiniz? Yanıtınız içten ve güçlü bir “Evet” olduysa, “Yeni Doğan Bebeklerde İlk Hafta” blog yazımıza göz atabilirsiniz! |
*Bu sayfada yer alan açıklamalar, sağlık tavsiyesi ve uyarı niteliği taşımamakta olup sadece bilgi edinimi amaçlıdır. Bebeğinizin cinsiyeti ile ilgili detaylı bilgi almak için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Kaynaklar;
Loading...
