Tek Çocuk Mu? Kardeş Mi?

Tek Çocuk Mu? Kardeş Mi?

Tek çocuk olmak mı yoksa kardeşle büyümek mi? Bu sorunun iki yanıtı da ebeveynler ve çocuklar için farklı senaryolar içeriyor. Ortak olan tek nokta, her anne-babanın çocuğu için en iyisini istemesi…

“Tek çocuk ya da kardeş” meselesinin tüm yanlarına değinen bu kapsamlı yazıda, aklınızdaki tüm sorulara yanıt bulabilirsiniz. Ancak önce zihnimizi yanlış bilinenlerden arındıralım. Şunu çok sık duyuyorsunuzdur: “Tek çocuk paylaşmayı bilmez.” Bu aslında yanlış. Çünkü her çocuk kendine özel ve dolayısıyla çocuğunuza kardeş yapmak gibi bir fikriniz varsa bunun öncelikle anne-baba olarak sizin kararınız olması gerekiyor. Eğer çocuğunuz için bir kardeş kararı aldıysanız aklınıza yeni sorular takılabilir. O zaman, “kardeş” meselesine dair en sık sorulan sorular ve cevapları gelsin!

Kardeşler Arası İdeal Yaş Farkı Nedir?

Kardeşler Arası İdeal Yaş Farkı Nedir?

İdeal yaş farkı göreceli bir kavram olsa da 10 yaş ve üstü farklar, kardeşler arası ilişki açısından çok doğru kabul edilmiyor. Ortalama beş yaş fark, kardeşlerin özellikle ergenlik ve daha sonraki dönemlerde karşılıklı ve sağlıklı bir ilişki kurması için ideal görülüyor. Öte yandan ikiz çocuk yetiştirmek ise bambaşka dinamiklere sahip bir durum. İkiz bebekler arasında kardeş olmanın ötesinde daha yoğun ve güçlü bağlar kurulduğu belirtiliyor. Bununla birlikte ebeveyn için ikiz çocuk bakımı, maddi ve manevi tüm konularda iki kat efor anlamına geliyor.

Londra merkezli anne ve bebek sağlığı kuruluşu National Childbirth Trust, yayınladığı bir makalede kardeşler arası yaş farkını küçük fark (2 yaş altı), orta fark (2-4 yaş arası) ve yüksek fark (4 yaş üstü) olmak üzere üçe ayırarak bunların tüm iyi ve kötü yanlarını da sıralıyor. Makalede belirtilen detaylar şöyle:

Küçük Fark (2 Yaş Altı)

Artılar:

  • Anne ve baba için hamilelik ve yenidoğan bakımı gibi zorlu dönemleri iki çocuk için neredeyse aynı anda geçirip geride bırakmak
  • Çocukların birlikte oynaması
  • Beraber sosyalleşmeleri
  • Okul çağına birlikte başlamaları
  • Yaşıtlarıyla daha kolay iletişim kurmaları
  • Sosyal hayata daha kolay karışmaları

Eksiler:

  • Anne-baba için üst üste hamileliğin duygusal ve bedensel olarak yıpratıcı olması
  • Aynı anda iki bebeğin bakımıyla ilgilenmenin zorlukları
  • Kardeşler arasında kıskançlık
  • Anneyi paylaşamama krizlerinin yaşanması

Orta fark (2-4 yaş arası)

Artılar:

  • İlk hamilelik sonrası anne vücudunun normale dönmeye zaman bulması
  • İlk bebekle birlikte bebek bakımında tecrübe kazanmak
  • İlk çocuğun kıyafetleri ve eşyalarını ikinci bebeğe vererek tasarruf etmek
  • Yaygın bir yaş farkı olduğu için çocuklar ve anne-babalar için kolayca sosyal çevre edinmek

Eksiler:

  • Kardeşler arasındaki yaş farkı
  • Aynı oyunları oynamalarına ve aynı beslenme düzenine sahip olmalarına izin vermediği için aralarındaki bağ biraz kopuk olabilir

Yüksek fark (4 yaş üstü)

Artılar:

  • Bu yaş farkında ilk çocuk okula başladığında ebeveynlerin diğer kardeşle daha rahat ilgilenme şansı doğuyor
  • 4 yaş ve üzeri büyük kardeş bebeğin bakımına, oyun oynamasına ve sosyal gelişimine yardımcı olabiliyor
  • Kardeşler arası kıskançlık bu yaş farkında daha az görülüyor. Onun yerine sahiplenme ve korumayla gelen bir bağ oluşuyor

Eksiler:

  • İki çocuk arasındaki yıllarda anne-baba için bebek bakımı üzerine bilgiler eskimiş olabiliyor
  • Kardeşler arasındaki fark beş yaş ve üzerindeyse aynı ilgi alanlarına sahip olmaları giderek güçleştiği için aralarındaki yakınlık büyüklük dönemine kadar fazla gelişemiyor

İki çocuk arasındaki yaş farkının etkileri üzerine çalışanlardan biri de ünlü psikolog Alfred Adler. Doğum sırasının kardeşler üzerindeki etkileri hakkında derinlikli makaleler yazan Adler, kardeşler arasındaki ideal yaş farkının üç olduğunu söylüyor.


İki Çocuk Arasındaki Yaş Farkının Az Olmasının Avantajları

İki Çocuk Arasındaki Yaş Farkının Az Olmasının Avantajları

Görüldüğü üzere, iki çocuk arasındaki yaş farkının az olmasının daha avantajlı sonuçlar yarattığını söyleyen kimi araştırmalar mevcut. “What is the best age gap between siblings?” adlı bir makale, bu alanda yapılan pek çok araştırma sonucunun 27 ila 32 aylık yaş farkının hem çocuk hem de ebeveyn için en iyi yaş farkı olduğunu ortaya koyduğunu yazıyor. İlgili makaleye göre, kardeş ilişkisi açısından yaşları birbirine yakın olanlar daha fazla kavga etme eğiliminde olsalar dahi daha yakın ve güçlü bağ kurabiliyor. Ayrıca sosyal beceri konusunda daha yetkin oluyorlar. Sosyal hayata karıştıklarında bu bireylerin akran zorbalığına uğrama olasılıkları da düşük oluyor ve uğradıklarında ise akran zorbalığı karşısında daha iyi mücadele edebiliyorlar.

Kardeş Duygusal Gelişime Katkı Sağlar mı?

Kardeş Duygusal Gelişime Katkı Sağlar mı?

Evet, kardeşler pek çok açıdan birbirlerinin duygusal gelişimine katkıda bulunuyor. Bir kardeşinin olması ilk göz ağrınız için çocuk gelişimi üzerinde olumlu sonuçlar doğurabilir. Çünkü bu durum, çocuklarınızın paylaşmayı daha hızlı bir şekilde öğrenmesini sağlayabilir. Yalnız bu gerçek, “Tek çocuk paylaşmayı bilmez.” anlamına gelmemeli. Paylaşım konusunda anne-babanın, hatta okulların önemi yok sayılmayacak kadar fazla. Kardeş kıskançlığı konusunu iyi yönetirseniz çocuğunuzun bir kardeşe sahip olduğu için mutluluk duymasını, daha da önemlisi kardeşinin hayatına olan birçok olumlu etkisini daha çabuk fark etmesine yardımcı olabilirsiniz.

Tek Çocukla İlişki…

Tek Çocukla İlişki…

Tek çocuklu ailelerde tüm ilgi ister istemez bir çocuğa yöneleceği için çocuk çoğu zaman söz dinlemez hale gelebilir. Ailenin bu durum karşısında fazla koruyucu davranması da ileriki yaşlarda daha büyük sorunları beraberinde getirebiliyor. Hatta bu konuda anneanne ve babaannelerin de torunlarına karşı davranışları çok belirleyici bir etken oluyor. Tek toruna sahip olan aileler, anne-babanın koyduğu kuralları hiçe saymaya başladığı an işler çığırından çıkabiliyor. Bu durum kırmadan aile büyüklerine açıklanmalı ve net kurallar belirlenmeli.

Tek çocuğun üzerine çok fazla düşülmesi ve ailenin tüm sevgi ya da beklenti pratiğini çocukta toplaması, büyüme döneminde problem yaratıcı davranışlar arasında yer alıyor. Fazla sevgi, ilgi ve övgü ya da fazla eleştiri, negatif söylem ve beklenti gibi durumlar, çocukta ileride kaygılı bağlanma ve kaygı bozukluğu gibi olumsuz etkiler yaratabiliyor.

Kardeşinin Olacağı Çocuğa Nasıl Anlatılır?

Annenin karnı belirmeye başlamadan önce çocuğa eve yeni bir kardeş geleceği söylenmeli. Çünkü çocuk annesinin hasta olduğunu düşünerek depresif bir hal alabilir. Bu nedenle söz konusu açıklama, çocuğun anlayabileceği düzeyde ve tatmin edici bir şekilde yapılmalı. Bu konuda eşinizle birbirinize destek verip ilgili kitaplardan faydalanabilir ya da bir uzman görüşüne başvurabilirsiniz.

Kişilik Gelişimi Açısından Tek Çocuk ve İki Çocuk

Kişilik Gelişimi Açısından Tek Çocuk ve İki Çocuk

Kişilik gelişimi açısından tek çocuk olmanın ya da kardeşlere sahip olmanın etkileri akademisyenler tarafından sıkça araştırılan konular arasında yer alıyor. Yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu, çocukların kişilik gelişiminde kardeşe sahip olmanın olumlu etkilerine vurgu yapıyor. Frontiers in Psychology adlı site, yürüttüğü araştırmada kardeşe sahip çocukların iş hayatında ve sosyal yaşamda zorluklarla mücadele edebilen, hırslı, iş birlikçi ve sosyal bireyler olduklarını söylüyor.

Araştırmalar kardeş sahibi olmanın avantajlarını ön plana çıkarsa da tek çocuk olmak da kişisel gelişimi destekleyen pek çok avantaj içeriyor. Kendi başına vakit geçirmeyi öğrenen tek çocuk, dış dünyayla ilişki kurmada da öz güvenli ve girişken eğilimler gösteriyor. Kendi kendine yetebilme, sorunlara çözüm üretebilme, hobi edinme ve kişisel gelişimine vakit ayırma gibi pozitif gelişimler de tek çocuklarda gözlemlenen davranışlar arasında.

Son yıllarda yapılan araştırmalar tek çocuk hakkında söylenen mitleri yıkmayı başarıyor. The British Psychological Society tarafından yayınlanan bir makalede, tek çocuk olmanın bencil bir kişilik gelişimine yol açtığına dair herhangi bir bulgu olmadığı belirtiliyor. Makalede yer verilen araştırma sonuçlarına göre bencil olmak, narsistlik ve benmerkezcilik gibi kişilik özellikleri ile tek çocuk ya da iki çocuk olmak arasında bir bağ bulunmuyor.


Tek Çocuk Olmanın Sosyal Hayatta Yaratacağı Zorluklar

Tek Çocuk Olmanın Sosyal Hayatta Yaratacağı Zorluklar

Tek çocuk olmak, kardeş sahibi olan çocuklara kıyasla bazı zorluklara sebep olabiliyor. Bu zorlukları şu başlıklarla açıklamak mümkün:

  • Yalnızlık hissi: Duygusal olarak kardeş bağından mahrum kalmak, tek çocukta bebeklik çağından itibaren gelen bir yalnızlık hissi yaratabiliyor. Bu hissi yenmek için kimi tek çocuklar daha dışa dönük ve sosyal kişilere dönüşürken kimileri kendi kendine yetmeye alışarak içe dönük bir karakter geliştirebiliyor. Bu da sosyal hayata katılım göstermelerini zorlaştırıyor.
  • Paylaşma ihtiyacı eksikliği: Tek çocuk olanlar, elindekileri paylaşmaları gereken bir kardeşe sahip olmadıkları için paylaşma becerileri fazla gelişmeyebiliyor. Zaman zaman bencilliğe kayan bu alışkanlık, sosyal hayatta köklü bağlar kurmalarında bir engel oluşturabiliyor.
  • Uyumluluk: Yine büyüme çağında kardeşinin taleplerine, ihtiyaçlarına uyum göstermesi gereken senaryolar yaşamadıkları için tek çocuklarda kendi başına buyrukluk eğilimi gözlemlenebiliyor. Bu durum büyüdüklerinde sosyal hayatta kolay arkadaşlık kuramama, sosyal ilişkilerde zorluk yaşama gibi sonuçlar doğurabiliyor.
  • Talepkar olma: Tek çocuk, ailenin sevgisi ve ilgisini üzerinde toplamaya alışkın olduğu için büyüdüğünde de sosyal çevresinden fazla talepkar olabiliyor. Fazla ilgi ve sevgi ihtiyacı, olayların merkezinde olma istediği gibi kişilik özellikleri, tek çocukların sosyal hayatında zorluklar yaratabiliyor.

Çocuklarınızı yetiştirirken daha bilinçli adımlar atabilmek adına Çocuk Sağlığı adlı kategorimizdeki içeriklere de göz atabilirsiniz.


*Bu sayfada bulunan bilgiler, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, tıbbi tavsiye veya uyarı niteliğinde değildir. En doğru bilgileri uzmanlar aracılığıyla alabilirsiniz.

Kaynaklar;