Günümüzde şekerli besinlerin gıda sektöründe artması ile birlikte bu tip gıdalar çocuk beslenmesinin de büyük bir parçası haline geldi. Bazı şekerli ürünler gerçekten zararlı olup, bazıları ise minimum zarar içermekte. Peki, ebeveyn olarak bu ürünlerin zararlı olup olmadığını nasıl ayırt edeceğiz?
Çocuklarıyla birlikte dışarı çıkan aileler, çocuklarının her defasında ısrarla şekerli gıdalar istemesiyle kendilerini çıkmazda hissedebiliyor. Aromalı sütler ve meyveli atıştırmalıklar artık çocuk beslenmesinin büyük bir parçası haline geldi. Bu gıdalar farklı formlarda da olsa şeker içeriyor. Ve şeker çocuk gelişiminde büyük zararlara neden olabiliyor. İster buharlaştırılmış şeker kamışı suyu olsun, ister bir sıkımlık ketçapta bulunan mısır şurubu…
Şeker meselesi sandığımızdan daha da önemli. Bebeklerin demir, D vitamini, kalsiyum ve potasyum yönünden zayıf beslendikleri gibi şeker oranı yüksek besinler tüketmeleri de korkulacak boyutlara ulaşmış durumda. Çocukların bu maddeyi kararında tüketmesinde bir sorun yok. Ama sağlık uzmanları katkı şekerleri yoluyla da olsa, günlük şeker tüketiminin beş çay kaşığını geçmemesi gerektiğini söylüyor. Oysa 6-11 yaş arası bir çocukta bu rakam 24 kaşığa fırlıyor. Diğer bir araştırmaya göre ise 4-8 yaş arası çocuklar günde 36 çay kaşığına kadar şeker tüketiyor.
Bugün marketlerde satılan yiyeceklerin yüzde 80’i ya sofra şekeri ya da mısır şurubuyla tatlandırılmış durumda. Aynı durum bal, konsantre meyve suyu, pekmez ve ham şeker için de geçerli. Anne babalar her ne kadar az işlenmiş gıdalar bulmaya çalışsa da, tatlandırıcı olarak kullanılan çoğu gıda ister istemez bir miktar işlemden geçiriliyor.
Diğer yandan meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunan şeker ise vücutta hiçbir probleme neden olmuyor. Üstelik meyve ve sebzelerin lif içerikleri nedeniyle sindirimleri de yavaş gerçekleştiğinden, karaciğer yüksek miktarda şekerle bir anda başa çıkmak zorunda kalmıyor.
Çocukların serbest şeker adı verilen ilave şeker oranı yüksek yiyecek ve içecekleri gereğinden fazla tüketmeleri fiziksel durumları için oldukça ciddi riskler taşıyor. Bu nedenle çocukların günlük serbest şeker alımını sınırlamak bir hayli önemli! Amerikan Kalp Derneği (American Heart Association) tarafından yayımlanan bir bildiride, iki yaşından küçük çocukların şeker ilaveli yiyecek ve içecekleri tüketmemeleri öneriliyor. Bildiri, aynı zamanda 2 ila 18 yaş aralığındaki çocukların, günlük şeker alımlarını 25 gram, yani yaklaşık altı çay kaşığıyla sınırlamaları gerektiğini açıklıyor.
İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi, web sitesinde yayınladığı bir kaynakta 4 ila 6 yaş arasındaki çocukların yaklaşık beş küp şekere denk gelen 19 gramdan fazla ilave şeker tüketmemesini öneriyor. 7 ila 10 yaşlarındaki çocuklar için bu sınır 24 grama -yani altı adet küp şekere- çıkartılırken, 11 yaş ve üzerindeki çocukların ek şeker tüketimlerinde günde 30 gramı aşmaması tavsiye ediliyor. Ayrıca şekerden kastedilenin yalnızca beyaz şeker değil; meyve suları, bal, şuruplar ve nektarlar gibi ürünlerin içeriğinde yer alan şekerler olduğunun da unutulmaması gerekiyor.
Yarım litreden biraz fazla olan bir gazlı içeceğin, yaklaşık 16 çay kaşığı ilave şeker içerebildiğini biliyor muydunuz? İşte tam da bundan ötürü çocuğunuza alacağınız yiyecek ve içeceklerin etiket kontrolünü sağlayarak şekerli gıda tüketimini sınırlamanız şart! |
Meyve (fruktoz) ve süt (laktoz) gibi gıdalarda bulunan doğal şekerler, günlük diyetin bir parçası olarak tüketildiğinde çocuk beslenmesine olumlu katkılar sağlayabiliyor. Ancak şeker kamışı, mısır şurubu, bal, esmer şeker ve akçaağaç şurubu gibi ek şekerlerin pek de masum olduğunu söylemek mümkün değil! Yani, çocukları şeker ya da ilave şeker içeren gıdalarla ödüllendirmek her ne kadar çocuk ve aile için cazip görünse de şekerli yiyecek tüketiminde aşırıya kaçmanın çocuk üzerinde oldukça zararlı etkileri olabiliyor. Peki, nedir bu etkiler?
Hemen hemen her çocuk şekeri ve tatlıları sever! Fakat bazılarında bu sevgi sürekli hale gelerek oldukça zararlı ve baş edilmesi zor bir hale gelebiliyor. Çocuklarda şeker bağımlılığına evrilebilen tatlı tüketme ihtiyacı, ebeveynlerin bu duruma çareler aramasının en büyük sebebi denilebilir. Peki, çocuğunuzun sürekli tatlı tüketme ihtiyacı hissetmesinin altında yatan sebepler neler olabilir?
Parents adlı bebek ve çocuk gelişimi platformunda yer alan bilgilere göre, çocukların şekerli yiyeceklere olan yönelimini evrimsel ve kültürel olmak üzere iki şekilde incelemek mümkün. Evrimsel boyutuyla çocuklarda şekere olan ilginin, atalarımızın avcı ve toplayıcı kültürlerde tatlı yiyecekleri güvenli olarak etiketlemesinden kaynaklanabileceği üzerinde duruluyor. Ayrıca anne karnındaki amniyotik sıvı ile anne sütünün tatlı olması da bu ilginin sebebi olabilir. Kültürün etkisini anlamak içinse fazla uzağa gitmeye gerek yok! Buna, kültürde ikrama verilen önemle şekere özendiren reklamlar örnek gösterilebilir.
Doktorlara göre çocuğunuzun şeker katkılı gıdaları tüketmesini engellemek zor ve gereksiz. Çünkü çocuklar da dahil olmak üzere herkesin beslenme düzeninde biraz şekere yer var. Çocuklarda sağlıksız beslenmenin en ciddi kaynaklarından biri olan fazla şeker tüketimini önlemek noktasında çözümsüz değilsiniz! İşte çocuğunuzun daha az şekerli beslenmesi için dikkate alabileceğiniz birkaç öneri:
Çocuğunuzun şekere olan düşkünlüğü diş sağlığına dair haklı olarak endişelenmenize yol açıyor olabilir. Peki, çocuğunuzu bir türlü dişçi koltuğuna oturmaya ikna edemiyor musunuz? Öyleyse, Çocuklarda Diş Doktoru Korkusu Nasıl Yenilir? içeriğimize göz atmak isteyebilirsiniz. |
Kaynaklar;