Bebeğinizin en sevdiği oyuncak evinizdeki TV kumandası olabilir. Bebeğinizin ilgi alanlarını belirlemek ise sizin elinizde.
Her bebekte ilgi çeken eşyalar farklılık gösterebilir. Kimi eşya fırlatmayı sever, kimi teknolojik aletlerle uğraşır. Bu durumlardaki ortak nokta ise kesinlikle meraklı olmalarıdır. Her şeyi keşfetmek isterler ve yaptığı tüm hareketler, meraklarının ürünüdür.
Eğer bir şeyleri fırlatma, teknolojik aletlerle çok fazla zaman geçirmek istiyorsa, bunu onun dikkatini dağıtarak engelleyebilirsiniz. Sonuçta hala dikkati çok dağınık ve ilgisi başka şeylere hemen kayabilir. Bu durumda ce-ee oyunu kurtarıcınız olacaktır.
Bebeğinizin ilgi duyduğu oyuncak, onun gelişim süreciyle de alakalı. Örneğin topla oynamak, onun bedensel ve sosyal iletişim zekasını geliştiriyor. Peluş oyuncaklar, sosyal ve sözel zekasını geliştiriyor. Birbirinin içine geçen oyuncaklar, küpler, bloklar da matematiksel ve mantık zekasını geliştiriyor. Yani sonuç olarak onun ilgi alanı, oynadığı oyunlarla alakalı olabilir.
Bu süreçte gözlem çok önemli. Çünkü onun yeteneğini fark edip onu bu konuda geliştirmek, onu çok daha başarılı bir birey yapacaktır.
Bebeklerin ilgisini çeken eğitici yönü olan oyuncaklar, onların gelişim süreçlerinde oldukça büyük ve anlamlı bir rol oynuyor. Onların problem çözme, yaratıcılık geliştirme ve öz güven duygularını pekiştirmeye yönelik tasarlanmış eğitici oyuncakları 0 ila 36 aylık süreçte üç kategoride incelemek mümkün: Kavram geliştirici oyuncaklar, bellek geliştirici oyuncaklar ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik oyuncaklar.
Her çocuğun özel olduğunu ifade eden ve çocuğu kendi oyuncağını yapması için teşvik etmeyi içeren “Montessori Eğitimi”ne dair yazımıza da göz atmaya ne dersiniz? |
Kavram geliştirici oyuncakları kendi içlerinde şekilleri, sayıları, renkleri ve boyutları tanımaya yönelik geliştirilen eğitici oyuncaklar içerisinde ele almak mümkün. Bunlar arasında şekil kavramına yönelik hazırlanan oyuncaklar yuvarlak, kare ve üçgen gibi biçimlerin tanınıp algılanmasını sağlarken, rakamları öğretmeye yönelik oyuncaklar ise 0 ila 36 aylık süreçte bebeklerin ve çocukların sayısal temellerinin atılmasına yardımcı oluyor.
Renk ve boyut kavramları, bebeklerde 24 aylık süreçten itibaren gelişmeye başlıyor. Bu aylardan sonra renk ve boyut algısını oluşturmaya yönelik üretilen ya da ebeveynler tarafından hazırlanan oyuncakların, bebeklerin algı düzeylerini artırmalarına ve geliştirmelerine olan katkıları gözle görülebilir hale geliyor. Elbette bunları, canlı renklere sahip bebeklerin ilgisini çeken oyuncaklar arasından seçmek gerekiyor.
Bellek geliştirici oyuncaklar yenidoğanlar ve büyük bebekler için farklı etkilere sahip oluyor. Bu oyuncakların içerisinde abaküs, eğitici kitaplar, ip ve boncuklar, anahtar, kilit, ayna ve büyüteç gibi basit nesneler ile hafıza kartları ve diğer sökülüp takılabilen oyuncaklar da olabiliyor. Bebek becerilerini ve belleği çalıştırmaya yönelik üretilen bu oyuncaklar aynı zamanda problem çözme yetisini de geliştiriyor. Özellikle yenidoğanlarda işitsel ve görsel oyuncaklar büyük bir önem taşıyor. Örneğin; çıngıraklar bebeklerin sesleri algılamasını teşvik ederek işitsel uyarı sağlarken, hareketli oyuncaklar ise göz odaklanmasını destekliyor.
Söz konusu 12 aydan büyük çocuklar olduğunda kolay düzeyli yapbozlar, üst üste dizilen bloklar, içi doldurulmuş oyuncaklar ve şekillere yönelik oyuncaklar ön plana çıkıyor. Bunlar arasında bloklarla yapbozlar bebek motor becerisinin gelişimine yönelerek el ve göz koordinasyonunun kurulmasına katkı sağlarken, doldurulmuş oyuncaklar ise sosyalleşmeye ve duyguları anlamlandırmaya yardımcı oluyor.
Eğitici oyuncaklar arasında özellikle de problem çözme beceresini geliştirmeye yönelik olanların rolü oldukça büyük. Bu oyuncaklar bebeklerde ve çocuklarda yeni düşünceler üretme, yeni kelimeler öğrenme, kas gelişimi ve kontrolünü sağlama, aletlerin çalışma prensibini algılama ve el göz koordinasyonu becerilerinin gelişmesine yardımcı oluyor. Peki, bunun için hangi oyuncaklara yönelmek gerekiyor? Öneriler şu şekilde:
Bebeklerin ilgi alanları ile becerilerinin erken yaşlarda keşfedilmesi, ilerleyen evrelerde hem kendilerini güçlü ve güvende hissetmeleri hem de sevdikleri iş ve aktivitelere yönelebilmeleri için bir hayli önemli! Bunun için ailelere ilk olarak bebeklerini gözlemlemek düşüyor. Böylece bebeğin neyi sevip nelere ilgi duyduğunu fark etmek bir hayli kolaylaşıyor. Aynı zamanda bebeklerin içerisinde bulundukları aya göre kendilerini ifade etme kabiliyetleri de ilgi alanlarını anlamaya yardımcı oluyor. Örneğin; 6 aylık bebekler öz farkındalık geliştirmeye başlayarak, isteklerini iletişim yoluyla ağlamak dışında da anlatabiliyor.
Bebeklerinin becerilerini ve ilgilerini çeken unsurları keşfetmek adına ailelerin, salt gözlem yapmaya ek olarak kendilerine çeşitli sorular sormak gibi bir yöntemi daha bulunuyor. Detaylıca hazırlanmış bu soruların cevaplarını düşünmek, bebeklerin ilgi alanlarını belirleme noktasında büyük bir kolaylık sağlıyor. Ebeveynlerin bu doğrultuda kendilerine yöneltebilecekleri sorular ise şu şekilde örneklendirilebilir:
Bebekleri gözlemlerken ilgi alanlarının kişisel ve durumsal olarak ikiye ayrılabileceğini fark etmek gerekiyor. Kişisel ilgi alanları bebeklerin sevdiği şeylere işaret ederken, durumsal ilgiler ise bir uyaran sonucu bebeğin dikkatinin o “şeye” yönelmesiyle ortaya çıkıyor. Örneğin; suya kişisel olarak ilgi gösteren bir bebek, banyo gibi suya yönelik aktivitelerden zevk alıyor. Yağmurlu bir günde önüne çıkan su birikintilerine sıçrayarak keyif alan bir çocuk ise o esnada karşılaştığı bir duruma duyduğu ilgiyi yansıtıyor.
1 yaşındaki bebekler, artık bebeklikten çıkarak çocukluk evresine geçiş yapmaya başlıyor. Kendi başlarına yürüyebilmeyi deneyimledikleri bu aşamadan itibaren, bebeklerin dil becerileri de gelişerek iletişim kurma yetileri büyük ölçüde artıyor. Aynı zamanda el ve göz koordinasyonu ile küçük motor becerilerinin gelişiminde de anlamlı bir artış görülüyor.
Oyun söz konusu olduğunda artık nesneleri gerçekten kavrayarak kuralına uygun şekilde kullanmaya başlayan bebekler, etraflarında başka bebeklerin olmasından keyif alabiliyor. Bu da diğer bebeklerle iş birliği içerisinde oyun oynamaya başlayabilecekleri bir dönemi beraberinde getiriyor. Ancak bebekler, esas olarak tek başlarına oyun oynamayı tercih ediyor ve böylece bireyselliklerini kazanmaya yönelik ilk adımlarını da atmış oluyor. |
1 yaşındaki bebeklerin ilgi alanları, evin içinde kendi başlarına dolaşabilecek özgürlüğe erişmelerinin de etkisiyle daha çok keşfetme, yürüme, zıplama, tırmanma ve koşma odaklı oluyor. Aynı zamanda 1 yaşındaki bebekler, ebeveynlerini temizlik ve yemek pişirme gibi aktiviteler esnasında farkındalıkla izleyerek ailelerini kopyalamayı da oldukça seviyor. Bu nedenle annelerle babaların, yaşlarına uygun olarak çocuklarına ilgi alanlarında derinleşmeye yönelik oyuncaklar ve güvenli bir alan sağlamaları önemli. Peki, tüm bunlar dikkate alındığında 1 yaşındaki bebeğe neler öğretilebilir?
Bebeğinizin 1 yaş ve sonrasındaki gelişimine dair bilgi edinmek için Çocuğunuzdaki Gelişmeler içeriğimize de göz atabilirsiniz! |
Kaynaklar;